Keratokonus Tedavisi

Keratokonus Tedavisi
İçindekiler

Efekan Coskunseven Keratokonus Tedavileri ve Kornea Cerrahisi Tecrübeleri

Doç. Dr. Efekan Coşkunseven, 1996’dan bu yana Keratokonus hastalığı ile ilgilenmekte ve Türkiye’de birçok ilke imza atmıştır.

  • 1998 yılında, Türkiye’de 2. lisanslı hekim olarak INTACS Kornea İçi Halka (Halka) Tedavisi eğitimi aldı.
  • 2004 yılında, Türkiye’de ilk İntralase Femtosaniye Lazer ile Keraring halkası takma ameliyatını gerçekleştirdi.
  • 2004 yılında, Türkiye’de ilk Korneal Çapraz Bağlama (Cross-Linking - CCL) tedavisini uyguladı ve ilk Keratokonus Tanı ve Tedavi Merkezi’ni kurdu.
  • 2009 yılında, CCL sonrası TopoLASIK tedavilerini başlatarak Türkiye’de öncü oldu.
  • 2010 yılında, Amerikan Katarakt ve Refraktif Cerrahi Derneği (ASCRS) tarafından Keratokonus, CCL ve TopoLASIK üçlü tedavi kombinasyonu ile ödüle layık görüldü.
  • 2004-2006 yılları arasında, dünyada en fazla kornea içi halka (Keraring, Mediphacos) takan cerrah unvanını aldı.
  • 2004 yılından itibaren, Keraring (Mediphacos) ve ICL (Staar) Fakik Göz İçi Lensleri uluslararası eğitmeni olarak görev yapmaktadır.

1. Keratokonus Nedir?

Keratokonus, korneanın (gözün en dıştaki saydam tabakası) zamanla incelerek konik bir şekil almasına neden olan ilerleyici bir göz hastalığıdır. Korneanın bu anormal şekli, ışığın düzgün şekilde kırılmasını engeller ve net bir görme sağlanamaz. Keratokonus genellikle genç yaşlarda başlar ve hastalığın ilerleme hızı kişiden kişiye değişir.

Korneanın incelmesi ve şekil bozukluğu, miyopi ve astigmatizma gibi görme bozukluklarına neden olur. Hastalık ilerledikçe gözlük ya da normal yumuşak kontakt lenslerle görme düzelmeyebilir. Keratokonus, çoğunlukla her iki gözü etkiler, ancak şiddeti bir gözde diğerine göre daha fazla olabilir.

Belirtiler:

  • Bulanık Görme: Korneanın konik şekli, ışığın retina üzerinde doğru odaklanmasını zorlaştırır, bu da bulanık görmeye neden olur.

  • Işık Hassasiyeti: Özellikle parlak ışıklara karşı aşırı hassasiyet gelişebilir. Geceleri ışıkların etrafında haleler görmek de yaygındır.

  • Görme Kalitesinde Dalgalanmalar: Görme, gün içerisinde değişiklik gösterebilir. 

  • Sık Gözlük Değiştirme İhtiyacı: Göz numarası sürekli değişir, bu da sık sık gözlük değişimine yol açar.

Tanı Yöntemleri: Keratokonus genellikle ayrıntılı bir göz muayenesi sırasında teşhis edilir. Korneanın incelmesi ve düzensiz şekli, kornea topografisi gibi özel görüntüleme yöntemleri ile tespit edilebilir. Bu yöntemlerle korneanın şekli değerlendirilir ve kalınlığı ölçülür. Özellikle erken aşamalarda keratokonus fark edilmezse, hastalık ilerleyerek ciddi görme bozukluklarına neden olabilir.

2. Keratokonusun Nedenleri

Hastalığın ortaya çıkma sebepleri tam olarak bilinmemekle birlikte, aşağıdaki faktörlerin keratokonus gelişiminde rol oynayabileceği düşünülmektedir:

1. Genetik Faktörler

  • Keratokonus, genetik bir yatkınlığa sahip olabilir. Aile üyelerinde keratokonus öyküsü olan bireylerde bu hastalığın görülme riski daha yüksektir. Bu nedenle, genetik faktörlerin hastalıkta önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir.

2. Göz Ovalama (Rubbing) Alışkanlığı

  • Gözleri sık sık ve sert şekilde ovalamak, keratokonus riskini artıran önemli faktörlerden biridir. Özellikle alerjik göz hastalığı olan veya gözleri kaşınan bireylerde göz ovalama alışkanlığı yaygındır. Bu alışkanlık, kornea yapısının zamanla zayıflamasına ve incelmesine yol açabilir.

3. Çevresel ve Hormonal Faktörler

  • Keratokonus, ergenlik döneminde başlama eğilimindedir ve erken yetişkinlik dönemine kadar ilerleyebilir. Bu durum, hormonal değişimlerin keratokonus gelişiminde etkili olabileceğini düşündürmektedir.

  • Ayrıca, bazı çevresel faktörler (UV ışığına uzun süre maruz kalma gibi) keratokonus riskini artırabilir.

4. Bağ Doku Hastalıklarıyla İlişkisi

  • Marfan sendromu, Ehlers-Danlos sendromu gibi bazı bağ doku hastalıkları olan kişilerde keratokonus görülme riski daha fazladır. Bu hastalıklar, kollajen yapısının zayıflığına yol açarak kornea yapısının bozulmasına neden olabilir.

3. Keratokonus Tedavi Seçenekleri

Hastalığın erken teşhisi, görme kaybını önlemede önemli rol oynar. Keratokonusun tedavisinde kullanılan yöntemler, hastalığın ilerleme aşamasına ve şiddetine bağlı olarak değişiklik gösterir. Erken aşamalarda gözlük veya kontakt lensler kullanılabilirken, ilerleyen aşamalarda cerrahi tedavi gerekebilir. Tedavinin amacı, hastalığın ilerlemesini durdurmak ve hastanın görme kalitesini artırmaktır.

1. Gözlük ve Kontakt Lens

  • Gözlük: Keratokonusun erken evrelerinde hastalar genellikle gözlük ile iyi bir görme sağlayabilirler. Ancak hastalık ilerledikçe kornea yüzeyindeki düzensizlik arttığı için gözlük yeterli olmaz.

  • Kontakt Lensler:Keratokonusta görmeyi düzeltmek için ilk tercih genelde kontakt lens olur. Hastalığın durumuna göre ve hastanın göz yapısına göre farklı lensler tercih edilebilir. Gaz geçirgen sert kontakt lensler, hibrid kontakt lensler,skleral kontakt lensler ve keratokonus için kullanılan özel yumuşak silikon hidrojel kontakt lensler kullanılır.Bu lensler kornea yüzeyindeki düzensizlikleri azaltarak görmeyi iyileştirmeye yardımcı olur. Hasta ile birlikte uzun bir muayene süreciyle denenerek uygun lense karar verilir. 

2. Kornea Çapraz Bağlama (Cross-Linking)

  • Bu tedavi, korneanın yapısal dayanıklılığını artırmak amacıyla uygulanır. Riboflavin (B2 vitamini) damlatılarak ve ultraviyole (UV-A) ışığıyla korneanın çapraz bağları güçlendirilir. Çapraz bağlama işlemi, keratokonusun ilerlemesini durdurmaya yönelik en etkili yöntemdir.

  • Avantajları: Özellikle erken evrede hastalığın ilerlemesini durdurabilir. Görme kalitesinde hafif iyileşme sağlanabilir.

3. Kornea İçi Halka (İntrakorneal Ring)

  • Keratokonusun orta evrelerinde, kornea içine halka (INTACS veya Keraring gibi) yerleştirilebilir. Bu halkalar, korneanın şeklinin düzelmesine ve daha simetrik bir yapıya kavuşmasına yardımcı olur, böylece görme kalitesini artırabilir.

  • Avantajları: Korneanın merkezini koruyarak, lens veya gözlükle daha iyi bir görüş sağlayabilir. Çoğu hasta için geri döndürülebilir bir işlemdir.

4. İleri Evrelerde Kornea Nakli (Keratoplasti)

  • Keratokonusun ileri evrelerinde, kornea çok incelip skar dokusu geliştirdiğinde veya diğer tedavilere yanıt vermediğinde kornea nakli gerekebilir. Penetran keratoplasti (tam kat kornea nakli) veya derin anterior lameller keratoplasti (DALK) gibi cerrahi yöntemlerle sağlıklı donör korneası hastaya nakledilir.

  • Avantajları: İleri evre keratokonuslu hastalarda uzun süreli iyi görme sonuçları sağlayabilir.

4. İleri Seviyede Keratokonus Tedavileri

Keratokonus ilerledikçe daha invaziv tedavilere ihtiyaç duyulabilir. Gözlük ve kontakt lenslerin yeterli olmadığı durumlarda cerrahi müdahaleler tercih edilir.

1. Keratoplasti (Kornea Nakli):
Keratoplasti, keratokonusun ileri aşamalarında kullanılan bir tedavi yöntemidir. Kornea dokusunun büyük oranda hasar gördüğü durumlarda, kornea nakli gerekebilir. Keratoplasti, hasarlı korneanın çıkarılarak yerine sağlıklı bir donör korneasının yerleştirilmesi işlemidir. Bu tedavi, ciddi görme bozukluğu yaşayan hastalarda büyük ölçüde görme iyileşmesi sağlayabilir.

  • Penetran Keratoplasti: Kornea dokusunun tamamının değiştirilmesi işlemidir.

  • Lameller Keratoplasti: Sadece korneanın dış katmanlarının değiştirildiği bir yöntemdir.

Femtosaniye Lazerle Keratoplasti:
Günümüzde kornea nakil ameliyatı lazer yardımıyla yapılabilmektedir. Femtosaniye lazer teknolojisi, kornea nakli sırasında daha hassas kesiler yapmayı mümkün kılar. Bu da iyileşme sürecini hızlandırır ve sonuçların daha başarılı olmasını sağlar.

İyileşme Süreci:
Korneal nakil sonrası iyileşme süreci uzun olabilir. Görme düzelmesi zaman alır, ancak tedavi başarılı olduğunda hastalar görme kalitelerinde belirgin bir iyileşme yaşarlar.

Hangi tedavinin uygun olduğuna, keratokonusun evresine, kornea kalınlığına ve hastanın görme gereksinimlerine göre göz doktorunuz karar verir. Düzenli takipler ve erken teşhis, görme kaybının önlenmesinde önemlidir. 

5. Keratokonus ile Yaşam

Keratokonusla yaşamak, özellikle ileri aşamalarda hastalar için zorlayıcı olabilir. Günlük yaşam aktiviteleri, görme bozuklukları nedeniyle büyük ölçüde etkilenebilir. Okuma, bilgisayar kullanma, araba sürme gibi işler, keratokonus hastaları için zorlayıcı olabilir.

Tedavi Sonrası Yaşam Kalitesi:

1. Görme Kalitesinde İyileşme

  • Çoğu hasta tedavi sonrası daha net ve kaliteli bir görmeye kavuşur. Gözlük, kontakt lens veya kornea çapraz bağlama (cross-linking) gibi tedaviler, görme düzeyini artırarak günlük yaşamda daha rahat görme sağlar.

  • Kornea içi halka tedavisi de özellikle orta evre keratokonus hastalarında görme kalitesini artırabilir.

2. Daha Az Görme Kısıtlaması

  • Tedaviyle birlikte görmedeki düzensizliklerin azalması, hastaların günlük işlerini daha kolay yapmalarını sağlar. Bu iyileşme, araç kullanmak, okumak, bilgisayar kullanmak gibi işlevleri kolaylaştırır.

  • Özellikle gece görüş kalitesindeki düzelme, hastaların gece araba kullanırken veya karanlık ortamlarda daha rahat görmelerine yardımcı olur.

3. Uzun Dönem Sağlık ve Yaşam Kalitesi Üzerindeki Etkiler

  • Çoğu hasta tedavi sonrası hastalığın ilerlemesinin durması sayesinde kalıcı bir iyileşme sağlar. Bu durum, hastalığın sürekli takibine gerek kalmadan günlük yaşam kalitesinin korunmasına yardımcı olur.

4. Psikolojik ve Sosyal Etkiler

  • Görme kaygısı yaşayan hastalar tedavi sonrasında daha özgüvenli ve sosyal olarak daha aktif hale gelebilirler. Görme fonksiyonundaki iyileşme, iş hayatında ve sosyal yaşamda daha aktif olmalarını sağlar.

  • Görme kalitesindeki artış, depresyon ve kaygı seviyelerinin azalmasına da katkıda bulunabilir.

Sonuç olarak, keratokonus tedavisi sonrasında düzenli doktor kontrolleriyle görme kalitesini korumak mümkündür. Her hastanın durumu farklı olduğu için tedavi seçenekleri ve sonrası yaşam kalitesi kişisel faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Sıkça Sorulan Sorular

Keratokonus tamamen tedavi edilemez, ancak uygun tedavi yöntemleri ile hastalığın ilerlemesi durdurulabilir ve görme kalitesi büyük ölçüde artırılabilir. Özellikle kornea çapraz bağlama gibi yöntemler, hastalığın ilerlemesini durdurabilir.

Keratokonusun erken aşamalarında gözlükler yardımcı olabilir, ancak hastalık ilerledikçe gözlükler yeterli olmaz. Sert kontakt lensler, kornea içi halka veya diğer cerrahi yöntemler gerekebilir.

Kornea çapraz bağlama (cross-linking) yöntemi, keratokonusun ilerlemesini durdurmak için en etkili, kanıtlanmış yöntemlerden biridir. Bu tedavi, korneanın güçlenmesine yardımcı olur ve hastalığın daha fazla ilerlemesini önler.

Evet, keratokonus genetik yatkınlıkla ilişkili olabilir. Ailede keratokonus öyküsü olan bireylerde hastalığın görülme olasılığı daha yüksektir.

Sert gaz geçirgen kontakt lensler ve skleral lensler, keratokonus hastalarında kullanılan en yaygın lens türleridir. Bu lensler, korneadaki düzensizlikleri düzelterek net bir görüş sağlar.

Tedavi edilmezse keratokonus ilerleyebilir ve ciddi görme kaybına neden olabilir. Bu durumda kornea nakli gibi ileri cerrahi yöntemler gerekebilir.